Yoğun iş yerlerinde bulunan tuvaletler, personeller arasında bulaşıcı hastalıkların yayılmasına ve hatta salgın hastalıkların oluşmasına sebep olabilmektedir. Yapılan bilimsel araştırmalarda, ortak paylaşılan tuvaletlerde özellikle Norovirus, E. coli, Salmonella, Shigella, Clostridioides difficile, Staphylococcus aureus, Adenovirüs ve Koronavirüs gibi hastalık yapıcı mikroorganizmaların tuvalet havasında ve yüzeylerinde canlı olarak bulunduğu tespit edilmiştir:
Mikroorganizma |
Bulaşma Yolu |
Sebep Olduğu Hastalıklar |
Norovirus |
Dışkı ya da kusmuk temas eden yüzeyler, havayı kontamine eden aerosol partiküller |
Şiddetli kusma, ishal, dehidratasyon |
E. coli, Salmonella, Shigella |
Tuvalet kapakları, kapı kolları, musluklar |
İshal, karın ağrısı, bazen daha ciddi bağırsak sorunları |
Clostridioides difficile |
Sporları yüzeylerde uzun süre canlı kalabilir, temiz olmayan yüzeylerle bulaşabilir |
Aşırı ishal, bağırsak iltihabı, antibiyotik sonrası risk artışı |
Staphylococcus aureus (MRSA dahil) |
Küçük kesikler veya açık yaraların kontamine yüzeylere teması |
Cilt enfeksiyonları, daha ciddi vakalarda kan dolaşımı enfeksiyonları |
Virüsler (örneğin grip, adenovirüs, koronavirüsler) |
Solunum damlacıkları ile hava ve yüzey kontaminasyonu |
Grip (influenza), nezle, adenovirüs enfeksiyonları (göz nezlesi, farenjit, ishal), COVID-19 ve benzeri koronavirüs hastalıkları, ateş, öksürük, boğaz ağrısı, solunum yolu enfeksiyonları, ishal ve kusma |
Tuvaletlerden yayılabilecek bu tür patojen mikroorganizmaların kontrol altına alınabilmesi için yalnızca rutin temizlik işlemleri ne yazık ki yetersiz kalmaktadır. Çünkü temizlikte kullanılan kimyasal dezenfektanların etkin olabilmesi için belirli bir ıslak temas süresine ihtiyaç vardır. Ancak günlük işleyişte temizlik personelinin bu süreye uyması çoğu zaman zordur.
Örneğin; kullanılan kimyasal dezenfektanın yüzey üzerinde 60 dakika ıslak kalması gerekiyorsa, bu süre uygulanmadığında tabloda belirtilen mikroorganizmaların inaktivasyonu gerçekleşmemektedir. Böyle durumlarda bakteriler ve virüsler hem yüzeylerde hem de havada canlılığını korumaya devam edebilmektedir. Bu nedenle iş yerlerinde tuvalet dezenfeksiyonu için kimyasal içermeyen ve temas süresi gerektirmeyen gerçek dezenfeksiyon yöntemleri tercih edilmelidir.
Sterilisa Pro düzenli olarak kullanıldığında yüzeylerde canlı kalan mikroorganizmaların personele bulaşmasını ve şirket içi salgın riskini etkili şekilde engelleyerek gerçek dezenfeksiyon sağlamakta; Sterilisa Air ise tuvalet havasını sürekli dezenfekte ederek hem çalışanların solunum yoluyla ortama yaydığı mikroorganizmaları hem de sifon çekilmesiyle havaya karışan patojenleri ortadan kaldırmaktadır. Bu iki sistemin entegre biçimde kullanılması, hem yüzey hem de hava kaynaklı patojen yükünü eşzamanlı olarak ortadan kaldırarak gerçek ve sürdürülebilir tuvalet hijyeninin sağlanmasına olanak tanımaktadır.
Kaynak:
Abney, S. E., Bright, K. R., McKinney, J., Ijaz, M. K., & Gerba, C. P. (2021). Toilet hygiene-review and research needs. Journal of applied microbiology, 131(6), 2705–2714. https://doi.org/10.1111/jam.15121
APIC. (2023, October 5). New analysis shows that disinfection is the most effective way to prevent viral contamination of restroom surfaces. Association for Professionals in Infection Control and Epidemiology.